Öne Çıkan Yayın

Kitap Yorumum : Gösteri Peygamberi

22 Aralık 2019 Pazar

Kitap Yorumum : İntihar Ormanları

Siz hiç anılarınızı özlüyor musunuz ? Dönüp dönüp onları yad edip "hey gidi günler ne güzeldi" diyor musunuz ? Ben derim mesela yaşım henüz yirmi iki olmasına rağmen anılarımı çok özlüyorum. Geçmişte yaşadıklarımı her zaman canlı tutmaya çalışıyorum. Peki ya bir gün hiçbirini hatırlamayacak duruma gelirsem o zaman ne olacak ? Bunu bilmiyorum ve hayatta en korktuğum şey anılarımı unutmak, beraber o anıları yaşadığım insanı veya insanları unutmak benim en büyük korkum. Bazen eskiden anlatılan bir şeyi hatırlayamadığım da ve  onları unuttuğumu fark ettiğimde çok üzülüyorum. Karşımdaki kişi de unuttuğumu fark edince yüzünde oluşan o üzüntü içimi parçalıyor. Keşke tüm anılarımızı her saniye yazabilsek bunu çok isterdim. Günlük tarzında belki anı defteri tarzında ama bunu yapmayı isterdim. Bir fotoğraf karesinde ya da bir kalem izinde o anları hapsetmek ve her baktığımda hatırlamak...
İntihar Ormanları'nın yazılışında yazarın yani sevgili Ezgi Durmuş'un her anında onu takip ettim. Sabahlara kadar kitabı yazmak için uykusuz kaldığını, kitap  bitene kadar ne kadar zayıfladığını, gözlerinin aşırı yorulup yine de pes etmeden yazdığını sosyal medyasından paylaştığı kadarıyla hepsini bir bir takip ettim. Bir kitap yazmak çok zordur ama Ezgi'nin motivasyonu her zaman okuyucularından gelen o minnacık  mesajlar oldu. Belki de bu yüzden çok seviyorum onu. Yazan herkese dönüş yapıyor ve atılan her mesajda çok mutlu oluyor. 
Kitabın ismini paylaşmadan önce bizimle bir video paylaştı. Videoda kasvetli bir orman vardı ve baktıkça mutsuzluk çöküyordu insana. Birçok kişi bu video üzerinden kitap ismini tahmin etmeye çalıştı fakat kimse bilemedi. Ve bir hafta sonra o ismi bizimle paylaştı.
"İntihar Ormanları"
Kitabın ismi ve içeriği çok ayrı belki de ama kitapta neden bu ismi seçtiğini anlatıyordu. Kitabı çok beğenerek iki günde bitirmiştim. Bitirdiğimde de neden bu kadar hızlı okuyup bitirdim diye kendime kızmıştım hatta. Tüm satırlarında kendimi bulduğum yeri geldiğinde  ağladığım ve inanılmaz şaşırtıcı bir sonla biten bu kitabı size  şiddetle tavsiye ediyorum. Umarım okuduğunuzda sizde benim kadar beğenirsiniz...


Düşüncesine dahi katlanamayıp başına gelirse öleceğini sandığı her şeye alışıyor insan. Dayanamam dediğin ne varsa ayağına yarım numara küçük bir ayakkabıyla uzun mesafe yürümek kadar canını acıtıyor en fazla. Ölümün en onursuz şekli belki de acıya alışmak. Acıya direnmekten bahsetmiyorum. Direnmek, acının varlığını kabullenmeyi gerektirir. Oysa alıştığın şeyin varlığını da kanıksarsın. Mücadele yoktur direnmekteki gibi. Boyun eğersin. Hatta bir zaman gelir, varlığını umursamazsın bile…
Ben bu acıya alışmak yerine kıvranarak ölmeyi dilerdim..
(Tanıtım Bülteninden)



17 Aralık 2019 Salı

KADIN MIYIZ ?

  Kadın literatürde iki anlamı olan, ağızdan çıkarken iki heceli, yaşarken ise tek bir hayat. Ne kadar zor bir kadın olarak yaşama devam etmek. Kadınsan birçok yükün vardır bu hayatta. Kız çocuğu olarak açtıysan gözlerini bu dünyaya önce evde kız olduğunu benimsemen gerekiyor. Sen varken erkek kardeşine hiçbir iş düşmediğini anlaman gerekiyor. Toplum içine girince çok konuşmaman aksi takdirde insanların dikkatini çekeceğini ve bu yüzden kınanacağını bilmen gerekiyor. Açık saçık giyindiğinde erkekleri tahrik edeceğini hatta tecavüze teşvik edebileceğini ve tecavüze uğrarsan bunun tek nedeni senin giyiminden kaynaklı olacağını bilmen gerekiyor. Her erkekle arkadaş olman senin namusuna zarar getireceğini hatta insanların seni hemen kötü kadın ilan edeceğini bilmen gerekiyor. Akşam  erkek kardeşinin istediği saatte gelebileceği hatta isterse gelmeyebileceği eve senin belirli saatte gelmen gerektiğini yoksa dışarıda o saatte gezmen senin kötü kadın olduğunu gösterebileceği hatta gece geç saatte dışarıda olursan ve tecavüze uğrarsan bunun nedeni senin o saatte dışarıda olmandan kaynaklanacağını bilmen gerekiyor. Toplum içinde sakız çiğnemen senin kötü kadın olabileceğini ve erkekleri tahrik edeceğin için bunu yapmaman gerektiğini bilmen gerekiyor. Sadece kötü kadınların toplum içinde kahkaha atabileceğini eğer sende bu davranışı sergilersen kötü kadın damgası yiyebileceğini anlaman gerekiyor. Bunları ergenliğe girene kadar öğrenmen ve benimsemen gerekiyor. Peki ya sonra ? Sonra  üniversiteye gittiğinde kendini bir şey sanmaman hala toplumun ezik görülen bir kızı olduğunu bilmen gerekiyor. Okumuş olman senin toplumda saygılı bir konuma erişebileceğin anlamına gelmiyor. Sonuçta elinin hamuru ile erkek işine karışamazsın. Erkeğin işi erkeğindir sen otur evde kadın işlerini yap düşüncesini benimsemen gerekiyor. Tanıştığın adamla evlenme kararı alırsan hemen bunu ailene bildirmen gerektiğini ve evlenene kadar o adamın elini tutmaman gerektiğini hatta tutarsan kötü kadın ilan edilebileceğini bilmen gerekiyor. Hatta dahada ilerisi evleneceğin adama belki de sen değil ailen karar verecek ve senin buna asla ses çıkartma hakkın olmayacağını bilmen gerekiyor. Evlendiğinde ise gelinlikle gittiğin o evden kefenle dönmen gerektiğini anlaman gerekiyor. Hediye paketi gibi taktıkları güya namusun temsilcisi olan o kurdela ile bir erkeğin himayesine geçtiğinde ona itaat etmen gerektiğini bilmen gerekiyor.O ne derse o olması gerektiğini bilmen gerekiyor. Eşinin annesini başının tacı etmen ve ne derse asla haksız görmemen, aksi takdirde sen istenmeyen ve kötü bir gelin olarak nitelenirsin, eşinin annesini asla ve katiyen sevmeme gibi bir hakkının olmadığını  bilmen gerekiyor. Çocukların olduğunda onlara iyi bir anne olman gerektiğini yoksa "bak bak bir çocuk bile yetiştirememiş başı boş salmış" denileceğini bilmen gerekiyor. Akşam eşin eve geldiğinde tüm yemeklerinin hazır olması, evin tertemiz olması ve çocukların tüm işlerini senin halletmen gerektiğini bilmen gerekiyor. Eşine kendini beğendirmek için sürekli makyajlı ve toplumdaki moda anlayışına yakından hakim olman gerektiğini bilmen gerekiyor... 
   Oysa sadece bir kız çocuğu olarak dünyaya gözlerini açmıştın bu kadar sorumluluk alacağını hiç düşünmeden...


15 Aralık 2019 Pazar

2020'de 5 Hedef

  Bir söz duyarsın bir müzikten, bir arkadaşından ya da bir söz okursun bir kitaptan, bir alıntıdan... O zaman bazı şeylerin çok değiştiğini ve zamanın çok hızlı aktığını anlarsın. Tıpkı 2019'un bittiğini yeni yeni algılamam gibi. Koskocaman bir sene devirdik ve genel olarak insanlar 2019'un çokta güzel geçmediğinden şikayetçi. Bir yerde okumuştum yılları güzelleştiren rakamlar değil aslında bizleriz diye. Geriye dönüp baktığımda 2019 çok dolu dolu geçmiş bir yıl benim için. Hedeflediklerimin listesini yapmıştım fakat tanıştığım bir yazarın kalemi oldu sene içinde ve ben asında hedeflediklerimi değil hayal ettiklerimi listelemişim. Bunu öğrenmem yılın 11. ayında oldu ne yazık ki ama kötü tarafından bakmadım bu duruma aksine daha iyi oldu çünkü tamda yeni yıl için hedef listesi hazırlarken nasıl hazırlamaya dikkat etmeliyim bunu öğrendim. Geçen sene hedeflediklerim yani aslında hayal ettiklerimi erkek arkadaşıma yazıp mektupla göndermiştim ve sene sonunda benim neleri gerçekleştirdiğimi yazıp bana geri göndermesini istemiştim. Büyük ihtimal kendisi bunu unuttu ama sağlık olsun ileride ona gönderdiğim mektuplara ulaştığımda bu listeye kendim bakacağım. 
  Bu sene hedef listemi oluşturmaya, dikkatinizi çekerim hayal değil hedef listesi, ve oluşturduğum listeyi burada paylaşmaya karar verdim çünkü seneye dönüp buradan okumak ve kendimi değerlendirmek daha eğlenceli olacak diye düşünüyorum. 
 Listemi hazırlamaya başlayabilirim o haldeee. 2020 hedef listem ;


 Hedef 1 : 50 KİTAP OKUMAK
  Evet 2019 için bu hedefi 60 kitap olarak koymuştum fakat o hedefe ulaşamadım çünkü hayal krumuşum sadece. O yüzden bu sene okuduğum tüm kitapları yazacağım ve kaç tane olduğunu sene sonunda göreceğim. İnanıyorumki 50 kitap olacak sene sonunda çünkü ben okumayı seven biriyim :) 

Hedef  2 : 65 KİLO OLMAK 
 2019 hedef listemin ilk sırasında 60 kilo olmak vardı fakat olmadı. Yılın yarısında kilo vermeye karar verdim ve 88 kilodan 74 kiloya düşebildim sadece. Büyük ihtimalde yeni yıla 73 kilogram olarak girerim diye düşünüyorum. Boyum uzun olduğu içinde şuan direnç noktamdaki o rakamdayım. Haftalardır 74'den aşağı inemiyorum ne yazık ki ama o direnç noktamı kırarsam inanıyorum 2020 sonunda 65 kilo olabilirim.

Hedef  3 : KPSS'Yİ KAZANIP ATANMAK
 Bu durum benim için hayal mi hedef mi bilmiyorum. Yoğun bir sınav dönemine girdim ve yaklaşık 2 haftadır ders çalışmakta çok isteksizim. Ocak ayı itibariyle her gün dershaneye gidip orada çalışmayı deneyeceğim ve deneme sınavlarındaki netlerimi yükselterek sınavda en kötü 85 yapmalıyım. Aslında tek hedefim "bir kişi alınan o kadrolarda alınan o tek kişi ben oldum" cümlesini kurabilmek tabiki ama bunu söyleyebilmek için aşırı verimli çalışmam ve çok dikkatli olmam gerekiyor çalışırken. Yine de sınavı kazanmak benim hedefim olarak çalışmaya tam gaz devam edeceğim.

Hedef  4 : HAFTADA 6 GÜN 6:30'DA 1 GÜN 9:30'DA UYANMAK
 Haziran ayından beri düzene soktuğum uyku düzenimden çok çok memnunum. Ne kadar Kasım - Aralık aylarında uyku düzenlemem bozulsa da Ocak ayından itibaren yeniden bunuda düzene koyacağım. Sanırım yazın erken kalkmak çok kolayken kışın bunu yapmak biraz daha zor oluyor. Sıcak yatak her şeyden daha tatlı geliyor :) 

Hedef  5 : ŞUBAT-MAYIS-AĞUSTOS-KASIM DETOKSU
Detoks yapmak her zaman zordur bunun bilincindeyim. Fakat vücudumuzun kendini arındırması için bunu yapmamız gerekli. Bende bu sene bu 4 ayda sıvı detoksu yapacağım bunun detaylarınıda sizlerle mutlaka paylaşırım. 


Benim bu yılki hedeflerim bu şekilde. Sizlerinde hedeflerinizi okumayı çok isterim. Bu sene bizim için harika bir sene olacak. Lütfen senelerimizi güzel değerlendirelim ve geri dönüp baktığımızda harika anılar biriktirdiğimizi bilerek gülümseyelim. Hepinizin yılı şimdiden kutlu olsun :)