Kadın literatürde iki anlamı olan, ağızdan çıkarken iki heceli, yaşarken ise tek bir hayat. Ne kadar zor bir kadın olarak yaşama devam etmek. Kadınsan birçok yükün vardır bu hayatta. Kız çocuğu olarak açtıysan gözlerini bu dünyaya önce evde kız olduğunu benimsemen gerekiyor. Sen varken erkek kardeşine hiçbir iş düşmediğini anlaman gerekiyor. Toplum içine girince çok konuşmaman aksi takdirde insanların dikkatini çekeceğini ve bu yüzden kınanacağını bilmen gerekiyor. Açık saçık giyindiğinde erkekleri tahrik edeceğini hatta tecavüze teşvik edebileceğini ve tecavüze uğrarsan bunun tek nedeni senin giyiminden kaynaklı olacağını bilmen gerekiyor. Her erkekle arkadaş olman senin namusuna zarar getireceğini hatta insanların seni hemen kötü kadın ilan edeceğini bilmen gerekiyor. Akşam erkek kardeşinin istediği saatte gelebileceği hatta isterse gelmeyebileceği eve senin belirli saatte gelmen gerektiğini yoksa dışarıda o saatte gezmen senin kötü kadın olduğunu gösterebileceği hatta gece geç saatte dışarıda olursan ve tecavüze uğrarsan bunun nedeni senin o saatte dışarıda olmandan kaynaklanacağını bilmen gerekiyor. Toplum içinde sakız çiğnemen senin kötü kadın olabileceğini ve erkekleri tahrik edeceğin için bunu yapmaman gerektiğini bilmen gerekiyor. Sadece kötü kadınların toplum içinde kahkaha atabileceğini eğer sende bu davranışı sergilersen kötü kadın damgası yiyebileceğini anlaman gerekiyor. Bunları ergenliğe girene kadar öğrenmen ve benimsemen gerekiyor. Peki ya sonra ? Sonra üniversiteye gittiğinde kendini bir şey sanmaman hala toplumun ezik görülen bir kızı olduğunu bilmen gerekiyor. Okumuş olman senin toplumda saygılı bir konuma erişebileceğin anlamına gelmiyor. Sonuçta elinin hamuru ile erkek işine karışamazsın. Erkeğin işi erkeğindir sen otur evde kadın işlerini yap düşüncesini benimsemen gerekiyor. Tanıştığın adamla evlenme kararı alırsan hemen bunu ailene bildirmen gerektiğini ve evlenene kadar o adamın elini tutmaman gerektiğini hatta tutarsan kötü kadın ilan edilebileceğini bilmen gerekiyor. Hatta dahada ilerisi evleneceğin adama belki de sen değil ailen karar verecek ve senin buna asla ses çıkartma hakkın olmayacağını bilmen gerekiyor. Evlendiğinde ise gelinlikle gittiğin o evden kefenle dönmen gerektiğini anlaman gerekiyor. Hediye paketi gibi taktıkları güya namusun temsilcisi olan o kurdela ile bir erkeğin himayesine geçtiğinde ona itaat etmen gerektiğini bilmen gerekiyor.O ne derse o olması gerektiğini bilmen gerekiyor. Eşinin annesini başının tacı etmen ve ne derse asla haksız görmemen, aksi takdirde sen istenmeyen ve kötü bir gelin olarak nitelenirsin, eşinin annesini asla ve katiyen sevmeme gibi bir hakkının olmadığını bilmen gerekiyor. Çocukların olduğunda onlara iyi bir anne olman gerektiğini yoksa "bak bak bir çocuk bile yetiştirememiş başı boş salmış" denileceğini bilmen gerekiyor. Akşam eşin eve geldiğinde tüm yemeklerinin hazır olması, evin tertemiz olması ve çocukların tüm işlerini senin halletmen gerektiğini bilmen gerekiyor. Eşine kendini beğendirmek için sürekli makyajlı ve toplumdaki moda anlayışına yakından hakim olman gerektiğini bilmen gerekiyor...
Oysa sadece bir kız çocuğu olarak dünyaya gözlerini açmıştın bu kadar sorumluluk alacağını hiç düşünmeden...
Kadın olmak gerçekten çok zor Okadar güzel anlatmışsın ki. Malesef toplumlara göre kadına verilen değer çok farklı hale geliyor. Ne derseler deriner hep bir ezilme göz ardı edilme var :(
YanıtlaSilMalesef toplumumuzda kadın yerlerde sürünen bir canlı sadece
SilCinsiyetçilik ve kadının durumu hakkında onlarca şey yazmak istiyorum ama gitgide kötüye giderken neyi değiştirebilirim? Onca yükü yüklenen kadının yük olarak görüldüğü yüzyıla denk geldik. Bu da bizim şanssızlığımız maalesef.
YanıtlaSilNe yazık ki kadınız ve keşke kadın olmasak
SilDiyecek bir söz yok, haklısınız. Ben bu nesilden umutluyum bu yanlış değer yargıları batı illerinde değişiyor, umarım bir gün gerçekte olması gereken, hatta eski Türk toplumlarındaki gibi bir bakış açısına sahip olur ve normalleşiriz.
YanıtlaSilEski Türk toplumlarında da kadın her zaman ezilmiş ve dışlanmış durumda değil miydi ? Çağdaşlaşırsak bir gün o zaman kadın toplumda olan yerini her zaman rahat bir şekilde hissedecektir.
SilKadın obanın yöneticisiydi, erkek ile birlikte. Beylikte söz sahibiydi. Türklerin arap ırkı ile kaynaşmasından sonra değişir durum. Önemli olan bireyleri birey olarak görmek, çağdaşlaşmadan ziyade dünyaya bakış ve kültürün gelişimi ile ilgili. Bu süreçte her bireye iş düşüyor, çocuklarımızı sevgi temelli yetiştirmeliyiz.
SilEvet o kadar eskiye gidersek haklısınız ama Osmanlı dönemlerine gidersek kadın o kadarda ön planda değildi. Atatürk döneminde haklarımız arttı ve biraz ön plana çıkmaya başladık. Keşke ataerkil yada anaerkil değilde daha demokratik yani kadın erkek eşit şekilde yönetimde olsa belki o zaman o bakış ve kültürel olarak değişim olurdu.
Sil