Öne Çıkan Yayın

Kitap Yorumum : Gösteri Peygamberi

5 Ağustos 2021 Perşembe

Gezelim Tadalım : Zennup 1844

  Bugün sizlere harika bir mekan önerisi ile geldim. Zennup 1844! İstanbul Zeytinburnu'nda Fişekhane'nin içinde olan şirin, sevimli ve cana yakın çalışanları ile sevgili Ömür Akkor şefimizin ve ortaklarının güzel restoranı Zennup..
  Mekanla beni buluşturan aslında eşim oldu çünkü kendisi Ömür şefi uzun zamandır takip ediyormuş. İstanbul'da sanırım hiç böyle bir restorana girmemiştim ben daha çok hızlı ye çık tarzında yerleri tercih ettiğim için bu restoran girdiğim ilk anda büyüledi beni. Normalde rezervasyon yaptırılarak gidilen bir yermiş fakat biz gittiğimizde şansımıza boş masa vardı. İçeri girdiğinizde sizi çok tatlı çalışanları karşılıyor ve size masanıza kadar eşlik ediyor. Bizim şansımıza o gün Ömür şef oradaydı hem de tam arka masamızda! Kendisini yakından görmek özellikle eşimi çok heyecanlandırdı. Hoşumuza giden yanı selam verdiğimizde kendisi gülümseyerek bizimle selamlaştı ve hal hatır sordu. Sanırım bu tarz kişilere ünlü camiasında rastlamak çok zor ama çok mutlu edici bir davranıştı.

  Mekanda sipariş vermek için bir menü defteri önünüze gelmiyor onun yerine instagram sayfalarından menüye ulaşmanızı bildiriyorlar hatta yapamayanlara yardımcı oluyor çalışanlar. Aslında bu hoşuma gitti çünkü mekana girmeden önce menü fiyat bilgisi ve menü hakkında bilgi sahibi olabilme imkanınız oluyor. Menü fiyatları tabi ki bir tık yüksek haliyle ama o lezzetler için değer mi derseniz kesinlikle! Biz eşimle püre bonfile ve kuru dolmadan yana seçim yaptık. Siparişler gelmeden önce ufak mezeler geldiğinde zaten insan onları tadarken bile doyuyor. Bu arada sunulan ekmekleri anlatmadan geçemeyeceğim. Sunulan ekmekler zeytinlisinden tutun tam buğdayına hatta ekşi mayalısına kadar ufak tadımlık ekmekler olarak masaya konuldu ve tatları mükemmeldi. Yemeklerimiz geldiğinde tabak o kadar doluydu ki insan tatmadan bakarak doyacak şekilde hazırlanmıştı resmen. Püre bonfilenin püresine bayıldım ağızda yaydığı tat buruk veya boğucu değil tam kıvamındaydı. Bonfilede biraz sorun yaşadım çünkü ben eti az pişmiş sevmem ve benim etim az pişmiş gelmişti başta sipariş verirken söylemeyi unuttuğum için benden kaynaklı bir sorun oldu yani. tabi tadı yine de tartışmaya kapalı çünkü et yumuşaklığı ve tadı ile harikaydı. Aslında en sona bir de sütlaç mı söylesek yoksa cennet çamuru mu söylesek diye ufak bir kararsızlık yaşamıştık masaya ilk oturduğumuzda fakat ana yemekleri yedikten sonra tatlı yemeye hiç yerimiz kalmadığı için yiyemedik. Yan masalara gelen tatlılardan gördüğüm kadarıyla sütlaç tek bir adeti üç kişi doyuracak kadar büyük bir güveç tabağında geliyor. Mekanda dikkatimi çeken diğer şey ise çatal kaşıklarda Zennup 1844 yazmasıydı bu tarz mekan isimleri genelde kaşık çatalda görmek ender bir durumdur ama hoş bir görüntüydü doğrusu.
 Mekana gitmişiz Ömür şefi görmüşüz elbette kitaplarını alıp imzalatmadan olmaz değil mi? Hemen girişte kendi kitaplarının da satışı yapılıyordu bizde kitaplarından aldık ve imzalattık. İlk kitabı Zennup üzerine yazılmış Zennup'u tanıtmış ve Zennup ailesini anlatmış. Ailesi diyorum çünkü Zennup'ta çalışan veya personel kavramı yok genelde aile olarak ordalar. Çalışanlar ile yapılan aktivitelere baktığımda kocaman bir albüme yer verilmiş kitapta ve insanın içi ısınıyor çalışan kişileri aileden sayan bir iş yerine rastlamak. Yeni kitabı Ömür Akkor Seyahatnamesi ise harikulade bayıldık! Hangi şehre giderseniz gidin bu kitap sayesinde hiç zorlanmadan en güzel en kaliteli yemek yerlerini bulmanız için bu kitap harika bir harita. Özellikle gittiğiniz yeni şehirlerde rotanızı bulmak çok zorken bu kitapla her şey çok basit keşke elimize daha önce geçseydi ama maalesef yeni çıktı ama olsun bundan sonraki şehirlerde kullanacağımız el kitabımızın olması güzel oldu. Ömür şefin 81 il gezmesi ise insanı hayran bıraktırıcı bir durum bize de nasip olur umarım.

 Mekandan çıkarken gözümüze ufak bir stant çarptı. Birbirinden güzel Zennup reçelleri, yağı, kahvesi v.s bir sürü ürün vardı. Biz de dayanamadık ve hemen acuka, reyhan şerbeti, böğürtlen reçeli, çilek reçeli ve süt reçeli alıverdik. Reyhan şerbetini eve geldikten bir hafta sonra yapabildim zaman bulup ve tadı çok hoş oldu özellikle soğuk içtiğinizde kesinlikle bayılacaksınız. Gönül isterdi ki o güzel ekmeklerden de alalım ama artık İstanbul'da yaşamadığımız için ne yazık ki alamadık. Umarım bir sonraki gidişimizde alabiliriz.

Zennup 1844 işte böyle bir mekan olur da bir gün yolunuz Zeytinburnu'na düşerse mutlaka uğramanızı öneririm. Sevgilerimle..


Zennup iç mekanı görsel olarak bile çok huzurlu 


Bahsettiğim lezzetli ekmekler 


Ve lezzetli püre bonfileee <3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder