Öne Çıkan Yayın

Kitap Yorumum : Gösteri Peygamberi

16 Ağustos 2018 Perşembe

Yazıyoor Yazıyoor : Halkın Gazetesi



Kişilerle iç içe çalışan biri olarak bu yazımda biraz onlardan bahsetmek istiyorum. Bir kasiyer olarak beni üzen ve mutlu eden konulara değineceğim.
   Çalıştığım süre boyunca insanlarda en çok gözlemlediğim konu sabırsız bir toplum oluşumuz. İnsanlar kasada kesinlikle sıra beklemekten nefret ediyor. Çalıştığım mağazanın dört adet kasiyeri olmasına rağmen kuyruktaki insan sayısı 'iki' olunca hemen kapalı olan kasaların açılması için bir sitem geliyor müşterilerden. İkinci sabırsız olduğumuz konu kasiyer henüz iki ürün bile geçmemişken hemen poşet talep etmek. Daha dur bakalım kasada ürünü okutsun kasiyer, tartılacak olan ürünün kodunu falan yazsın değil mi ? Hemen poşet istemeleri beni çok sinir ediyor. He birde poşeti biraz fazla koysam ihtiyacı olmasa bile alıp gidiyorlar oradaki bütün poşetleri. Sabırsızlıkla poşetlerin paralı olduğu döneme girelim diye bekliyorum.
  Diğer gözlemlediğim konulardan biri bazı müşteriler kesinlikle markete çalışanları aşağılamak için geliyor. Kadın/adam geliyor mağazaya geliyor mağazadaki kusuru bulup bağırıp çağırıyorlar ve bir şey almadan gidiyorlar ve bunu düzenli olarak her gün yapan iki müşterimiz var.
    Genelde müşterilere ne kadar güler yüzlü olsakta emir kipiyle konuşanlar var. Bu beni deli ediyor açıkçası. Cümlenin sonunda "misin , mısın" eklemek çok zor geliyor sanırım. Müdürüm bile bana emir etmezken siz ne haddinize!!! (Ay bu konuda günde yüzlerce kez sövüyorum yalan yok)
   Beni en çok üzen konu ise insanların iki üç parçacık aldığı ürüne bir sürü para vermeleri. Kimisinin parası yetmiyor mesela ürünü bırakırken üzülüyorlar ve içim gidiyor o an. ( Tabi bu ekonomimizden kaynaklı) Keşke o ürünleri bırakın demek zorunda kalmasak... Zaten çoğu müşterim kart kullanıyor buda üzücü durum çünkü ne kadar harcama yaptıklarını çoğu fark etmiyor bilee.. He birde aldıkları o ürünlere verdikleri vergiler falan baya fazla buna ben hiç dikkat etmemiştim.
   Eh bu kadar karamsarlık yeter beni en çok mutlu edenlerden birini açıklayayım size. Bana çikolata alan müşterileer. Böyle ben istemeden kasadan geçtikten sonra bu senin diyorlar ya o an çok mutluluk verici oluyor. Keşke herkes bu kadar ince düşünceli olsa diyorum içimden. Birde bazıları çok nazik ve kibar davranıyor onlarda aşırı mutlu ediyor ben.
    EN BÜYÜK MUTLULUĞUM ise çalıştığım mağazaya her gün Ezgi Durmuş'un gelmesi tabikiii.(Kitabımı imzalattım bu arada biraz sohbette ettik) O mağazaya geldiğinde benim için hayat  duruyor oturup gözlerimdeki kocaman hayranlıkla onu izliyorum taaki o gidene kadar :) 

   Kasiyer olmak zor iş efendim. Müşteriyi memnun edememek daha zor. Ama yinede farklı bir deneyim benim için. Size yine sitemlerim birikince Halkın Gazetesi köşesinde aktarırım.. Hepinize sevgiler.

5 yorum:

  1. çok tatlı anlatmışsın yaaa haklısın tabiside :) çikolata vermek ne güzel bişiymiş. yapayım bunu ben dee :) ezgi durmuş. çok sevindiiim :) bak bunları da yaz hep. bu tür başına gelenlerii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tarz yazdıklarım pek okunmuyor malesef sanırım hitap kitlesi çok az. Arada bir yazarım ama senin için

      Sil
    2. tamam benim için yazarsın bana neeee :)

      Sil
  2. İnsanlarla uğraşmak,memnun etmek zor iş.Size kolaylıklar diliyorum. Çok da güzel anlatmışsınız,emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun keşke patronları memnun etmekte kolay olsa

      Sil